İnanılması zorunlu şeylerde ikinci sırada meleklere iman yer almaktadır. Zira inanılması mecburi şeylerin sıralaması dinde insanların icat ettiği bir şey değildir, ayet ve hadise dayanır. Kur’an’da iman esaslarının yer aldığı ve “Âmener Rasulü” olarak bildiğimiz Bakara suresinin 255. ayetinde “Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de (iman ettiler). Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler…” denilmiş ve bir sıralama yapılmıştır. Hz. Peygamber ise hadis kitaplarında “Cibril Hadisi” diye bilinen meşhur ve sahih hadiste Cebrail’in kendisine imanın ne olduğu sorusuna “İman; Allah'a, Allah'ın meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe inanman, bir de kadere, hayrına şerrine inanmandır.” şeklinde cevap vermiştir.
Medine’de indirilen Nisa Suresinin 136. ayetinde “Ey iman edenler! Allah'a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim; Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse, şüphesiz ki o, derin bir sapıklığa düşmüştür.” denilmesi diğer iman esaslarıyla birlikte meleklere imanın olmaması inanç hususundaki derin bir sapma olarak gösterilmiştir.
Melek “haberci, elçi; güçlü kuvvetli, tasarrufta bulunan, yöneten” anlamlarına gelen Arapça bir kelimedir. Melekler beş duyu organımızla algılayamayacağımız, akıl ve nefs taşımayan, yemeyen, içmeyen, cinsiyeti olmayan, sürekli olarak Allah’a kulluk eden ve O’nun verdiği görevleri eksiksiz yapan, günah işlemeyen, Allah’ın izniyle çeşitli suretlere girebilen, kanatları olan, son derece güçlü, süratli ve nurdan yaratılmış varlıklardır. Kur’an’da bildirildiği üzere Cebrail Hz. Meryem’e, Hz. İbrahim’e insan suretinde görünmüş; Allah, Bedir savaşında melekler indirerek Hz. Peygambere yardım etmiştir.
Meleklerin Allah’a isyan etmeyen varlıklar olduğu gerçeği Allah’a karşı gelen şeytanın hiçbir zaman melek olmadığını gösterir. Zaten Kehf suresinin 50. ayetinde şeytan kastedilerek “O, cinlerdendi.” denilmiştir. Ayrıca Peygamberimiz cinlerin yiyip içtiklerini, cinsiyetlerinin olduğunu ve onların içinde aynen insanlar gibi Allah’a inanan ve inanmayanların bulunduğunu söylemiştir. Şeytanın bir zamanlar melek olduğu inancı insanlar tarafından yazıldığı ve böylece aslı değiştirildiği halde “Bu Allah’ın kitabıdır.” denilen Tevrat’ta yer almaktadır.
Meleklerin sayısı bilinemeyecek kadar çoktur. İsimleri ancak Allah ve Rasulü’nün bildirmesiyle bilinebilir. Kur’an’da ve hadiste ismi ve niteliği geçen bazı melekler ise şunlardır:
“Vahiy meleği Cebrail, tabiat meleği Mikail, kıyamet sürecini başlatacak olan suru üfleyecek melek İsrafil, ölüm meleği Azrail, kabirde sorguyu yapacak münker ve nekir melekleri, arşı taşıyan melekler, cehennemin baş meleği Malik, azap ve rahmet melekleri, cennette müminlere hizmet edecek olan melekler, sürekli olarak Allah’a hamd ve secde eden melekler, müminlere dua eden ve bağışlanma dileyen melekler, insanları koruyan melekler, insanların sağında ve solunda durarak yaptıkları işleri yazan melekler, cuma günleri caminin kapısında durarak gelenlerin sırasını yazan ve cuma hutbesini dinleyen melekler, Kur’an okunurken yeryüzüne inerek onu dinleyen melekler, zikir ve ilim meclislerinde hazır bulunan melekler, savaşta müminlere yardım eden melekler, Fatiha suresinin sonunda namaz kılanlarla beraber “Amin” diyen melekler.”
Allah bizleri meleklere yakın şeytandan uzak eylesin. Bizleri meleklerin ilhamına açık, şeytanların vesveselerine kapalı hale getirsin. Melekleriyle bizlere yardım etsin. Meleklerin duasına mazhar kılsın.