Son yazımızda zamanı değerlendirebilmenin en önemli yollarından birinin namaz olduğunu dile getirmiştik. Özelliklede hem farz namazlarla birlikte düzenli olarak kılınan revatip sünnetler hem de bunların dışında kılınabilecek reğaib sünnetler. Hz. Peygamber’in namazların farzlarından  önce ve sonra eda edilmesini tavsiye ettiği, eda edenler için ise cennette bir köşk inşa edileceğini müjdelediği, ümmetin fakihlerinin müekked sünnet olarak vasıflandırdığı namazlar şu rivayette geçenlerdir: مَنْ صَلَّى فِى يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ ثِنْتَىْ عَشْرَةَ رَكْعَةً بُنِىَ لَهُ بَيْتٌ فِى الْجَنَّةِ أَرْبَعًا قَبْلَ الظُّهْرِ وَرَكْعَتَيْنِ بَعْدَهَا وَرَكْعَتَيْنِ بَعْدَ الْمَغْرِبِ وَرَكْعَتَيْنِ بَعْدَ الْعِشَاءِ وَرَكْعَتَيْنِ قَبْلَ صَلاَةِ الْفَجْرِ
“...Dört rekât öğle namazı (nın farzı)ndan önce, iki rekât da (farzından) sonra, iki rekât akşam namazı(nın farzı)ndan sonra, iki rekât yatsı namazı(nın farzı)ndan sonra ve iki rekât sabah namazı(nın farzı)ndan önce. (Tirmizî, Sünen, Salât, 189) İkindi namazı ile ilgili olarak da Hz. Peygamber “İkindiden önce dört rek'at namaz kılana Allah merhamet etsin.” buyurarak ikindi namazının farzından önce dört rekatlık nafile bir namaz kılınmasına yönlendirmiştir. (Ebû Dâvûd, Sünen, Tatavvu‘, 1271)
Reğaib sünnet namazların ilki halkımızın kuşluk namazı olarak bildiği duha namazıdır. Kuşluk (duhâ) namazı; güneşin doğuşundan yaklaşık 40-50 dakika geçmesinden itibaren öğle vaktine yaklaşık 10 dakika kalıncaya kadar kılınabilen nâfile bir namazdır. Ancak ulema genellikle gündüzün ilk dörtte birinin geçtiği, güneşin sıcaklığının yakmaya başladığı zamanın tercih edilmesini öngörmüştür. Duhâ (kuşluk) namazı; iki rek'attan on iki rek'ata kadar kılınabilir. (Müslim, Sahih, Salâtü’l-müsâfirîn, 78-84) Fakat Mekke’nin fethedildiği gün Resûlullah’ın Ümmü Hânî’nin evine girip sekiz rek‘at kuşluk namazı kıldığına dair rivayete dayanarak en çok sekiz rek‘at kılınması görüşü Hz. Peygamber’in fiili uygulaması açısından daha isabetli olacaktır. (Buhârî, Sahih, Teheccüd, 31; Müslim, Sahih, Müsâfirîn, 80) Bu namaz Hz. Peygamber’in şahsi olarak tavsiye ettikleri arasında da geçmektedir ki Ebû Hüreyre: Dostum Resûlullah bana her ay üç gün oruç tutmayı, iki rekat kuşluk namazı kılmayı ve uyumadan önce vitri edâ etmeyi tavsiye buyurdu.” demiştir. (Buhârî, Sahih, Teheccüd 33) Bu namazın taşıdığı değeri beyan eden şu hadisteki güzelliği hatırlatmadan geçemeyeceğim: “Her birinizin her bir eklemi için günde bir sadaka vermesi gerekir. İşte bu sebeple her tesbih (sübhanallah) bir sadaka, her hamd (elhamdülillah) bir sadaka, her tehlîl (lâ ilâhe illallah) bir sadaka, her tekbîr  (Allahü ekber) bir sadaka, iyiliği tavsiye etmek sadaka, kötülükten sakındırmak sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekat namaz bunların hepsinin yerini tutar.” (Ebû Dâvûd, Sünen, Tatavvu 12/Edeb 160)  Yapılan araştırmalar insanın 360 ekleme sahip olduğunu söylemektedir. Bu açıdan baktığımızda kuşluk vaktinde kılınacak asgari iki rekatlık bir namaz 360 eklemimizin şükrünü eda edebilmek adına yeterli olabilecektir. Kuşluk namazıyla alakalı başka bir rivayette ise kuşluk namazını kılanın veya kılmaya devam edenin günahlarının bağışlanacağı ifade edilmiştir. (İbn Mâce, Sünen, “İḳametü’ṣ-ṣalât”, 187)
Dolayısıyla Hz. Peygamber’in düzenli olarak  veya bazen eda ettiği bu sünnetleri yerine getirmek Hz. Peygamber’i örnek almak, onun hayat tarzına uyumlu hareket etmek,  farz namazlardaki kusurları telafi edebilmek, günahlarımızı bağışlatmak ve zamanı değerlendirebilmek adına oldukça önemlidir.
(Yavuz Tuğberk)