İnsanoğlunun hayatını idame ettirebilmesi için su, hava ve besine ihtiyacı vardır. Bunlar olmadan hiçbir canlı hayatta kalamaz.
Su, dünyanın en değerli varlığıdır. Maalesef insanoğlu bu varlığı hoyratça harcamaktadır. Hâlbuki suyun mücevher başta olmak üzere bütün değerli madenlerden daha önemli olduğunu anlayamamaktayız. Değerli madenler olmadan hayatımızı idame ettirebiliriz ancak su olmadan hiçbir canlı yaşamını sürdüremez. Tıpkı nefes alıp vermenin hayati bir şey olduğunu idrak edemediğimiz gibi. Oksijensiz yalnızca birkaç dakika dayanabiliriz. Daha sonra hayatımızı kaybederiz. Ama insanoğlu hayatının büyük bir kesiminde bunun farkında olmaz. Akciğer rahatsızlığı çeken bir insan için temiz bir hava servet değerindedir. Su canlılar için o kadar önemlidir ki hiçbir canlı susuz hayatta kalamaz. Bitkiler, hayvanlar, böcekler, insanlar ve sayamayacağımız birçok canlı organizmaların tamamı. Geleceğin dünyasını öngörmeye çalıştığımızda su savaşlarının çıkması çok yüksek bir ihtimaldir. Dünyada hızla iklim değişikliği meydana gelmektedir. Bunun yanı sıra küresel ısınma dünyadaki bütün canlıları tehdit etmektedir. İklim değişikliği ve küresel ısınmaya bağlı olarak yağışlar hissedilir derecede azalmaktadır. Hayatta kalabilmek için ihtiyacımız olan suya sahip olmak gelecekte stratejik öneme sahip olacaktır. Akarsu, göl ve barajlara sahip olmak demek büyük bir gücü elinde bulundurmak demektir. Bu nedenle su kaynaklarına sahip olabilmek için dünyada büyük savaşların yaşanması yüksek bir ihtimal olacaktır. Su kaynaklarının paylaşımı konusu ve çözümü dünya gündemini işgal edecektir.
Hâl böyleyken insanoğlu elinde bulundurduğu su kaynaklarını vahşice ve umursamaz bir şekilde harcamaktadır. Tarımsal sulamada vahşi sulama yönteminden vazgeçmemekte ısrar etmektedir. Havanın en sıcak olduğu saatlerde sulama yapmaktadır. Hava yağışlı olsa da yine sulamaya devam etmektedir. Bütün bu yanlış davranışların sonucu olarak su kaynakları kontrol edilemeyecek şekilde tükenmektedir. Yerüstü su kaynakları tükenirken üzülerek söylüyorum ki yeraltı su kaynakları da tükenmeye başlamaktadır. Peki, insanoğlu kendine şu soruyu sormuyor mu? Su kaynakları tükendiğinde tarımsal üretimi nasıl yapacağım diye! Suyun olmaması demek tarımsal üretimin yapılamaması demektir. Tarımsal üretimin olmaması demek dünyada kıtlığın başlayacağı demektir. Su her şeyin başlangıcıdır ve zincirleme olarak her şeyi sırasıyla etkileyecektir. Doğanın sistemiyle ve düzeniyle oynamamalıyız. Doğanın düzenini bozduğumuzda yine zararlı çıkacak olan bizleriz. Doğada insanoğlundan başka bir canlı yoktur ki yaşadığı dünyanın düzenini bozsun.
Hayatta kalabilmek için vücudumuzun suya ihtiyacı vardır. Beslenebilmemiz için de suya ihtiyacımız vardır. Temizlenmek için yine suya ihtiyacımız vardır. Su hayatımızın her yerindedir ve bütün canlılarla birlikte bizlerde suya bağımlı olarak yaşamaktayız. Öyleyse su kullanımında israfı önlemek için tasarruf tedbirleri almalıyız. Susuz bir dünya tehlikesine karşı birey olarak ilk önce bizler mücadele başlatmalıyız. Örneğin banyoda duş alırken suyu tasarruflu harcamalıyız. Lavaboda elimizi sabunlarken suyu kapatabiliriz. Bulaşık yıkarken musluğu açık bırakmayarak bu mücadelede tarafımızı belli edebiliriz. Evimizin önünde bulunan bitkileri sulayacağız diye suyu açık bırakıp gereksizce suyun akmasına mani olabiliriz. Vahşi sulamadan vazgeçerek su kaynaklarını geleceğe de bırakabiliriz. Teknolojik imkânları kullanarak tarımsal sulama sistemleri sayesinde az su tüketimiyle tarımsal üretimde daha çok verim alabiliriz. Çocuklarımıza israfın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatabiliriz. Tasarrufun ne kadar faydalı bir davranış olduğunu öğretebiliriz. Su tüketiminde israfın açacağı sorunlar için farkındalık oluşturacak projeler geliştirebiliriz. Bu projeleri organizasyonlara çevirerek birçok insanda farkındalık oluşturabiliriz. Bu konuyla ilgili filmler ve diziler yapılmasını teşvik edebiliriz. Bilimsel ve toplumsal belgeseller çekilmesinin önünü açabiliriz. Susuzluk ile ilgili üniversitelerde bilimsel çalışmalar yapılmasını destekleyebiliriz.
Bireysel çıkarlarımız için toplumsal ve küresel çıkarların önünü kapatmayalım. Yaşamak için suya ihtiyaç vardır. Öyleyse, su kaynaklarımıza sahip çıkalım.
Son söz: "Kurak ve kıtlık zamanlarında insanları açlık değil alıştığı tokluk öldürür." İbn-i Haldun