Ölüm, gündemden hiç düşmüyor. Hemen her gün bir ölüm haberiyle sarsılıyoruz. Evet, hayat devam ediyor eksile eksile…
Nasıl duymazsınız, nasıl farkında olmazsınız? Kendimizi kandırmayalım. Gördü gözümüz, duydu kulağımız. Ölümdür selam verip giden ama yine gelecek. Duyunca bir ölüm haberi, içimizin ürperdiği doğru.  İşte o zaman gözümüzde büyüyen şeyler küçülür küçülür… Ne kalır geriye?
Ölüm hayatın solmaz gerçeğidir. Gerisi oyun oyalanma… İnsanı uyaran, uyandıran ölüm hadisesi hep yakınımızda duruyor. Hayatın içinde adeta gölgemiz gibi ölüm.
Ölüm duygusunu ilk defa lise yıllarımda Muhittin isimli can ciğer bir arkadaşımın vefatıyla derinden hissettim. Düştüğü kuyudan canlı çıkmasını beklediğimiz Muhittin -maalesef- hayata tutunamadı. Feryat figan içinde kara bir gündü yaşanan. Yaşanan bu acıya dair keder yüklü şiirler yazdım. Umudu çoğalttım içimde ama nafile… “ Ölmek ne garip şey anne ‘’
Sonra bir sonbahar günü gece yarısı babam vefat etti. Kollarımda son nefesini vermişti.  Lise son sınıftayım ve sınava hazırlanıyorum. O gece kardeşimle birlikte çok üşüdük. Gelenlerin yüzüne hiç bakmadık. Bir odaya kapanıp sabaha kadar ağladık. Yerde sarı sarı yapraklar…
‘’Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum.
Yıkadılar, aldılar, götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum. ‘’
Ve bütün zorluklara, acılara rağmen yaşamak gerekiyordu. Ölümden korktum bir süre. Yaşamayı düşündüm hep; kaçtım ölüm gerçeğinden.
‘’ Ölüm geliyor aklıma biden ölüm;
Bir ağacın gövdesine sarılıyorum ‘’
Bu arsız, bu çılgın, bu saldırgan çağda insanlara ölümü hatırlatmak gerek. Tekrar tekrar şunu söylemek gerek: Ey insan, bir gün öleceksin!
İnsan, unutur. Peygamber Efendimiz (s) “Ağzınızın tadını bozan ölümü sıkça hatırlayınız.”                                   buyuruyor. Ölüm düşüncesi; öfke, kin, hırs, zulüm gibi olumsuz hallere son verebilir.
Hüküm: Her şeyin bir sonu var ve baki kalan Allah.
Madem ki faniyiz nedir bu çılgınlıklar, nedir bu hiç ölmeyecekmiş gibi konuşmalar ve davranışlar!
Madem ki faniyiz ve yapıp ettiklerimizin bir hesabı var; gelin bir kez daha düşünelim.
Yarın geç olabilir.
Ölümü hatırlayınca, daha iyi olmanın sularına doğru yol almalıyız.
Yeryüzü hesabı gece gündüz
Gece gündüz yeryüzü hesabı…
Bir kısır döngü bu, iç karartıcı.
Yeniden başlayabilmek için ötelerden bir ses düşmeli yüreğimize.
Bizi diri kılan, uyarıcı bir ayet:
“ Her nefis ölümü tadacaktır.”
Ölümü, öldürmek mümkün değil ama ölümden sonra sonsuz güzel hayata varmak -Allah’ın izniyle -  mümkün. Büyüklerimizden sıkça duyduğumuz “dünyasını değiştirdi, göç etti, şimdi gerçek dünyasında” vb. ifadeler bir hakikati dile getirir.
‘’Ölüm güzel şey, budur perde ardında haber; Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?”
Ölüm, bitiş değil. Öteki hayat için bir köprü gibidir ölüm.
Ve bir hatırlatıcı, uyarıcı, uyandırıcı…
‘’Yoktur ölüm ‘ Allah’ diyene ‘’