Hayatımızın vazgeçilmezleri arasında şu fani dünyada o kadar çok şey var ki.
Hangi birini saymalı?
Sevgi dolu duyguları hayata hakim kılmayı mı?
İyi, temiz ve güzellikler içinde yaşama isteğini mi?
Zarafetin kollarında sanata müdrik olmayı mı?
Neler, neler…
Hayattan haz almayı düşünüyorsunuz. Gönlünüzden geçenleri arzuluyorsunuz ve diyorsunuz ki, “hayatım bir çiçek bahçesi olsun.”
Olsun!
Ne güzel!
Bundan güzel bir düşünce olabilir mi?
Hayatımız çiçeklerle daha da güzelleşir. Çiçekler yaşam için çok şeyler ifade eder. İyi yaşamayı, sevgiyi, sevmeyi, saygı duymayı, gülümsemeyi, güzel bakmayı, aşkı, aşık olmayı, güzel konuşmayı, nazik olmayı, hoşça vakit geçirmeyi, sadakatli olmayı, tutkuyu…
Daha sayalım mı?
Zarafet, güzellik, incelik
Bağlılık, mutluluk., temiz kalplilik…
Dahası var; kırılganlıklar, dargınlıklar, umutsuzluklar…
Çiçekler… Çiçekler
Çiçeklerle hayatımız bir başka güzel.
Bunun için sevgililer duygularını izhar edemeseler de bir demet çiçekle gönüllerinin baharını tez elden getirirler.
Sadakatlerini gösterirler.
Aşklarını doyumsuz ve unutulmaz kılarlar.
Hayata daha güzel bakar ve bağlanırlar.
Kinden, düşmanlıktan arınır, kem gözlerden uzak olmak isterler.
Bu nedenle de aşk ve sevgi kadar barışın da simgesidir.
Ah bu çiçekler!...
Hastalıkta, iyi ve kötü günde hep yanı başımızdalar.
Başımızın sevdası, usanmaz gönlümüzün devası çiçekler!
Daha ne diyeyim?
En kötü günümüzde yüzümüz onlarla aydınlanır. Evimiz barkımız şenlenir.
Yüreğimiz yerinden oynar.
Onlara iyi baktığımız zaman, eşimiz çocuklarımız daha mutlu ve huzurlu ve güleçtirler. Huzurumuz, umudumuz, gücümüz onunla güçlenir.
Konfüçyüs hayatından öğrendiklerini ölümsüz güzel sözlerle süslemiştir ve demiştir ki:
"Tanrım bana kitap dolu bir evle, çiçek dolu bir bahçe ver !.."
Bundan daha iyi bir dilek olur mu?
Kitaplarla çiçekleri buluşturmak hayatı olabildiğince yaşanılır kılar.
Gönlünüzdeki çiçekler hiç solmasın!