Niğde’de Sigortacılık firma sahibi Erhan Adem, Zorunlu Deprem Sigortası yaptıran vatandaşların sigorta masrafını küçültmek için metrekare birimini küçülterek beyan vermelerinin, olası bir afette sigortadan düşük ödeme alacaklarını bunun da mağduriyete yol açtığını söyledi.
EN BÜYÜK SIKINTI METREKARENİN DOĞRU YAZILMAMASI
Özel Sigorta işletme sahibi Adem; ‘’Deprem sigortası ile son günlerde yaşanan en büyük sıkıntı metre karenin doğru yazılmamasıdır. Bu sıkıntı 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sonrası evinin metre karesinin düşük yazdıran vatandaşlarımız mağdur olmuşlardır. Bu nedenle meydana gelebilecek bir olumsuzlukta vatandaşlarımızda mağdur olmaları için evlerinin metre karesi ne ise onu beyan ettirip onun üzerinden zorundan deprem sigortasını yaptırmaları gerekmektedir. Biz sigortacılar olarak DASK yaparken bizim için önemli olan kişi beyanıdır. Ancak kişiler depremden önce elektrik su doğalgaz aboneliklerinde zorunlu olması sebebi ile sadece o an işim görülsün gerisi önemli değil gözü ile bakmaktaydılar. Örneğin evi 200 metre fiyat biraz uygun çıksın işim görülsün diye 80 metre yazdırmıştır. Şuan ev yıkıldığı için devlette 80 metre üzerinde ödeme yapmakta ancak kişi evinin 200 metre olduğunu söylemektedir. Son yapılan düzenleme ile kişi beyanının geçerli olduğunu ve ödemelerin buna göre yapılacağı bildirilmiştir. Bu yüzden doğru tespit yapılıp sigortacılara doğru bilgi verilmesi ilerde mağduriyet yaşanmaması için önem arz etmektedir. dedi.
ÜLKE GENELİNDE DASK YAPTIRMA ORANI YÜZDE 50’LERDE
Depreme karşı ilk almamız gereken tedbirlerden biri olan Zorunlu Deprem Sigortası’nda (DASK) alacak daha çok yolumuz var diyen Erhan Adem; ‘’6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Türkiye genelinde DASK yaptırma oranı hala yüzde 50’lerde. Yani her iki konuttan birisinin sigortası yok. DASK ile ilgili hala tam bir bilincin oluşmadığına vurgu yaparak, bir kısım DASK poliçelerinin ise gerçek poliçe olmadığına dikkat çekti. Ülkemizde Zorunlu Deprem Sigortası yani halk tarafından bilinen adı ile DASK’ın geçmişinin 20 yıllık. Bu poliçenin zorunlu olduğunu düşünürsek DASK oranları hala çok düşük. Oran yüzde 59’larda olabilir ama poliçelerin bir kısmı gerçek poliçe bile değil. Evlerin metrekareleri poliçeye birebir işlenmemiş. DASK poliçesi belli bir kesim için elektrik, su ve tapu gibi zorunlu evraklar düzeyinde. Tapuyu alabilmek veya elektrik-suyu bağlatabilmek için DASK poliçesi yapılıyor. İşlem bittikten sonra da yenilenmiyor. DASK poliçesinin düzenlenirken doğru metre karelerle yapılmadığını da kaydeden Adem, insanların daha düşük prim ödeyebilmek için 200 metrekarelik evini 80-90 metrekare gösteren poliçelerin bile düzenleniyor.” sözlerini sarf etti.
(Dahi GEDİK)