Niğde Çevre Eğitim Kültür Derneği (NİÇEK) üyeleri ve vatandaşlara Niğde Kalesi hakkında İtalya’daki muadili bir tarihi eserin restorasyonu ile ilgili karşılaştırma içeren bir bilgilendirme yaptı.
NİÇEK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abidin Özkaymak tarafından yapılan bilgilendirmede , “Niğde Kalesi Özelinde, Bir Koruma Yenilenme Örneği Sassi Tarih ve Kentin Hafızası Sassi Di Matera İtalya Basilicata ve Puglia sınırında bulunan Sassi Di Matera, İtalya’nın keşfedilmesi gereken tarihi yerleri arasında bulunuyor. Sassi kelimesi “eski” anlamına gelmektedir ve Sassi di Matera, Paleolitik mağara evlerinden oluşan bir antik kenti tanımlamaktadır. Tarihi 10 binlerce yıl öncesine dayanan şehir, günümüze çok az değişiklikle ulaşmayı başarmış, çok önemli bir tarihi yürüyüş alanıdır. Şehrin bu kadar az değişikliğe uğraması nedeniyle Mel Gibson’un The Passion of The Christ filminin ana sahneleri de burada çekilmiştir. Niğde kalesine benzer Sassi 1800 ile 1900 yılların ortalarına kadar kötü kullanım nedeni ile bozulmalara neden olmuş, 1950 yılında hükümet yasa çıkararak hijyenik nedenlerle tahliyesine, ardından yıkımına karar vermiş, tepkiler üzerine yıkımdan vazgeçilmiş. 1980 yılında Saissi’nin mağara evleri ekosisteminin, kışın sıcak yazın serin özelliği nedeni ile yeniden gündeme gelmiş, yapılar restore edilerek turizme açılmış, kısa bir süre içinde muhteşem bir değişim geçirerek hem 1993 senesinde UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edilmiş, hem de 2019 senesinde Avrupa Kültür Başkenti olarak ilan edilmiştir. Bölgenin bu kadar önemli olmasının nedenlerinden biri de Ürdün’deki ünlü Petra yerleşiminden sonra dünyadaki en uzun süreli ikinci yerleşim yeri olmasıdır. Mağara evlerinin tarihi dokusu da ziyaretçileri cezbeden şeylerden biridir. Sassi Matera’nın sokaklarında dolaşmak için geniş bir zaman dilimi ayırmanız gerekir. Ara sokaklar sadece yayalara açık olup, araç ya da scooterler için oldukça dardır. Sokaklardaki mağara evlerden bir kısmı günümüzde otel veya pansiyon olarak kullanılmaktadır. En az Sassi kalesi kadar eski tarihe sahip Niğde kalesi, daha önceleri “korumasız bırak yık” ilkesi ile önce koruma yönünde hiçbir çalışma yapılmadı, bunun sonucu tarihi evler yıkılmaya yüz tuttu. Şimdi ise Kale Mahallesi yerleşim yerlerinin %95i, yerel belediye tarafından koruma, yenileme projesi adı altında yıkıldı, kalan az sayıda tescilli binaların da yıkım anıda zarar gördüğünü resimlerle tespit edilmiş durumdadır. Kale yerleşim yeri altındaki tarihi mağaralar, arkeolojik yöntemlerle değil, iş makineleri ile açığa çıkarıldı. Karar vericiler sözüm ona koruma, yenileme projesi hazırlayıp, “nasıl koruma projesi ise!” kentin hafızasını sokağın ruhunu, mahallenin nefesini yok ettiler, o mahalle, o sokaklar, o hafıza o ruh, o nefes geçmişten günümüze yazılan mektuplardı. Yıkımdan sonra betona dayalı taş görünümlü birkaç ev projesi ile karar vericiler turizme açacağız şehir, turizm açısından gelişecek diyorlar. O halde yerel yöneticiler, “projeye değil, yıkım yöntemine karşıyız” diyerek onaylayan belediye meclis üyeleri, teknik donanıma sahip olan meslek gurupları, tarihçiyim deyip, Niğde tarihi ile ilgili yazılar yazıp, kıyıma sessiz kalanlar ve Ömer Halis Demir Üniversitesindeki konu ile ilgili bilim insanları, tarihi kalenin yok edilişine sessiz kalarak dolaylı destek verenler. Samimi olarak şu sorulara cevap vermek zorundalar. İtalyan’ın Sassi kalesi gibi; bu saatten, (Yıkımdan ve yenileme projesi dedikleri plan uygulamaya konduktan) sonra, Niğde kalesi UNESCO kültür mirası listesine girer mi? Avrupa kültür başkenti olabilirimi? Bize göre, TOKİ’den tarih, betondan koruma olmaz" sözleriyle bilgilendirme sonlandırıldı.
(Dahi GEDİK)





