Osman AYAS - Müftü yazdı : KURBAN İBADETİ - Niğde Haber Gazetesi
Kurban, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasını kazanmak için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı belirli zamanda usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Bu ibadetin ruhunda Allah’a yaklaşma ve O’nun rızasını kazanma anlayışı vardır. Kurban, bir Müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.
Hanefi mezhebine göre şartlarını taşıyan kimselerin Kurban kesmesi vaciptir. Kurban Müslüman toplumların belirli simgesi ve şiârı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dini hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Kurban; kitap, sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-i Kerim’de deliller mevcuttur. Sâffât Suresinde, İbrahim Peygamberin oğlu Hz. İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (Kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir. Hz. Peygamberin (s.a.v.) hicretin ikinci yılından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir. Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.v.) Kurban Bayramı’nda Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu ve tırnağı da dahil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir.
Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, ergenlik çağına gelmiş, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her Müslümanın yerine getireceği mali bir ibadettir. Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da mala sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir. Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan zenginlik ölçüsü üzerinden, zekattaki gibi bir yıl geçmesi gerekmemektedir.
*Kurban ibadetini yerine getirirken Müslüman çok dikkatli olmalıdır. Alacağı kurbanın sağlıklı olması, kurban olabilecek vasıfları taşıması, olabildiğince kurbanını kestikten sonra fakirleri gözetmesi, temizlik ve hijyen kurallarına riayet etmesi son derece önem arz etmektedir.
Kurban edilebilecek hayvanlar ve yaş sınırları Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sünneti ile tespit ve tayin edilmiştir. Buna göre kameri yıl esas alınarak, devede 5; sığır ve mandada 2; koyun ve keçide 1 yaşını tamamlamış olma şartı aranır. Sığır ve manda 7 kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebildiği halde, koyun ve keçi yalnızca bir kişi adına kurban edilebilir. Ayrıca kurbanın bedelini fakirlere veya hayır kurumlarına vermek kurban yerine geçmez.
Kişi, kurbanını bizzat kesebileceği gibi vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Kurban; hac ve zekât gibi mal ile yapılan bir ibadettir. Mal ile yapılan ibadetlerde vekâlet caizdir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet ve benzeri iletişim araçları vasıtasıyla verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum aldığı vekaleti gereği gibi yerine getirmelidir. Kurbanda önemli olan, kişinin niyetinin Allah rızası için olması ve vekâleten kendisi adına kurbanının kesilmiş olmasıdır. Dolayısıyla kurbanın yurt içinde başka bir ilde ya da yurt dışında kesilmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Vekalet yolu ile kurbanlarını kestirmek isteyen kardeşlerimiz vekaletlerini verirken, vekalet verdikleri kişi ve kurumların kurbanlarını usulüne uygun olarak keseceğinden emin olmalıdırlar. Vekalet yolu ile kurban organizasyonu yapan pek çok vakıf ve dernek bulunmaktadır. Bu konuda her yıl vekalet yoluyla kurban organizasyonu yapan Türkiye Diyanet Vakfı’mız vekalet yoluyla kurban kesim bedelinin, yurt dışı için 925 TL yurt içi için ise 1125 lia olarak belirlemiştir. Türkiye Diyanet Vakfı kanalı ile kurbanlarını kestirmek isteyen kardeşlerimiz İl ve İlçe Müftülüklerimize, din görevlilerimize ve vakfımızın internet sitesine müracaat edebileceklerdir.
Rabbim sağlık ve afiyet içerisinde Kurban Bayramı’na kavuşabilmeyi hepimize nasip eylesin.