AK Parti Niğde Milletvekili Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Türkiye’nin Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji alanında son yıllarda kaydettiği büyük ilerlemeyi anlattı. TÜBİTAK’ın bütçe görüşmeleri sırasında söz alan Uzkurt, bilim ve teknoloji ekosisteminin geldiği noktanın Türkiye’nin vizyon değişimini açıkça gösterdiğini belirterek, “Türkiye artık eski Türkiye değildir” ifadelerini kullandı.
AR-GE VE İNOVASYON, KÜRESEL REKABETİN İTİCİ GÜCÜ
Bilim, sanayi ve teknoloji alanında oluşan siyaset üstü uzlaşıdan duyduğu memnuniyeti dile getiren Uzkurt, Ar-Ge ve inovasyonun bugün küresel rekabetin en önemli belirleyicisi hâline geldiğini vurguladı. Paylaştığı verilere göre Türkiye'nin teknoloji ekosistemi son yıllarda güçlü bir büyüme kaydetti:
Türkiye genelinde 113 teknopark, 1.360 Ar-Ge merkezi ve 343 tasarım merkezi faaliyet gösteriyor.
TÜBİTAK, yalnızca bu yıl 10.370 Ar-Ge projesine 14,4 milyar TL destek sağladı.
Geçen yıl 81.700 araştırmacı ve genç, toplam 4,2 milyar TL destek aldı.
Genç girişimcilerin desteklendiği BiGG programı kapsamında 2.578 girişimciye 3,4 milyar TL kaynak aktarılırken, her bir girişim için 7 milyon TL yatırım imkânı oluşturuldu.
SAVUNMADAN UZAY TEKNOLOJİLERİNE UZANAN BAŞARI HİKÂYESİ
Türkiye’nin savunma sanayiinden uzay teknolojilerine kadar birçok kritik alanda önemli başarılar elde ettiğini söyleyen Uzkurt, bu gelişmelerin tesadüf değil; doğru politikalar, güçlü irade ve Milli Teknoloji Hamlesi’nin sonucu olduğunu ifade etti.
Uzkurt, “Bugün savunma sanayiinde oyun kurucu teknolojilerden bahsedebiliyorsak, dün ithal ettiğimiz pek çok teknolojiyi bugün ihraç eder hâle geldiysek, TÜBİTAK destekli startuplarımız Silikon Vadisi’nde ve Avrupa’da Türk bayrağını dalgalandırabiliyorsa, bütün bunlar vizyoner ve güçlü bir siyasi iradenin ortak başarısıdır” dedi.
TÜRKİYE KENDİ YOLUNU ÇİZEN BİR ÜLKE HÂLİNE GELDİ
Konuşmasını “Türkiye Yüzyılı, aynı zamanda Bilim ve Teknoloji Yüzyılıdır” sözleriyle tamamlayan Milletvekili Uzkurt, Türkiye’nin bilim ve teknolojide kendi gücüne güvenen, kendi yolunu belirleyen bir ülke konumuna ulaştığını vurguladı.
(Salih ALPTEKİN)
