Günümüz çağında teknolojiden ve teknolojinin bize sunduğu nimetlerden uzak bir yaşantı, çağa uyum sağlamak ve gelişmek adına bizler için pek işlevsel olmayacaktır. Fakat teknolojiyi farkında ve daha işlevsel bir şekilde kullanabilme becerisine sahip olmak, bizlere daha tatmin verici ve verimli bir yaşantı sunacaktır. Fakat öbür taraftan teknolojinin ilerlemesiyle beraber açığa çıkan dijital oyun sektöründe, teknolojinin bilinçsiz kullanımı zararlı olabilir. Özellikle gelişim çağında olan lise öğrencileri için bu konuda daha dikkatli olmak gerekir. Bu yazımda sizlere bundan bahsetmek istiyorum.
Gelişim çağında olan öğrencilerimiz teknolojinin içerisine girdiklerinde, yaşları gereği onlar için en cazip ve dikkat çekici olan oyun dünyası ile buluşma fırsatı buluyorlar. Öğrencilerin oynadığı bu oyunlar ise doğası gereği oyuncuları hem kendi içine çekiyor hem de kendine bağımlı kılıyor ve bunu çok kolay bir şekilde yapıyor. Çünkü oyunların tasarımının doğasında ödül temelli değişken oranlı pekiştireçler yatmaktadır. (variable-ratio schedule of reinforcement). Bu pekiştireçlere örnek olarak kollu kumar makinalarını verebilirim. Oyunları oynarken çocuklar hem ödül ceza sistemine maruz kalmakta, hem de oyunlar mücadeleci yapıları gereğiyle ne hemen sıkılacak kadar basit ne de üstesinden gelemeyecek kadar zor. Oyunların sahip olduğu bu doğa karşısındaki oyuncuyu hem kendine bağlıyor hem de ona gerçek dünyada peşinden koşmakta motive olamadığı hazları ve motivasyonu sağlıyor. Fakat elde ettiği bu hazlar sadece görsel uyaranlardan oluşmakta ve yapay bir yapıda. Özellikle gelişim döneminde olan bir öğrenci için ise çok kolay bir kaçış kapısı. Bir öğrenci bu kapıdan her girip çıktığında ise gerçek yaşantı deneyimlerinde ve tatmininde azalma, oyun dünyasına ise daha fazla bağlanma gerçekleşmekte. Bu bağlanma sonucu oluşan bağımlılık ise öğrencinin akademik, sosyal, ruhsal, zihinsel ve fiziksel gelişim alanlarının işlevlerine zarar verebiliyor.
Oyunlar hepimizin bir gerçeği, bu gerçeği görmezden gelmek ne yazık ki pek işe yaramayacaktır. Bunun yerine çocuklarımızı bilinçli bir kullanıcı olma yolunda motive etmek daha fayda olacaktır. Bilinçli bir kullanıcı olmak ise bilinçli bir birey olma yolundan geçer. Şunu da unutmamak gerekir ki her birey biriciktir bu yüzden maalesef oyun bağımlılığı için doğrudan doğruya çözüm sağlayacak bir reçete bulunmamaktadır. Fakat bizi aradığımız çözüme götürmede yardımcı olacak bazı gerçekler vardır. Bunları bilmek çocuklarımızın oyun bağımlılığı ile mücadele etmesinde bizlere yardımcı olacaktır.