Niğde patates ekiminde Türkiye’de diğer illere göre ilk sırada yer almaktadır. Yine patates üretiminde de hemen hemen her yıl ilk sıradaki yerini korumaktadır. Yaklaşık183 bin dekar alandan yaklaşık 600 bin ton patates üretimi yapılmaktadır. Patates üretimindeki üreticilerin karşılaştığı en büyük problem fiyat istikrarının ve arz talep dengesinin olmamasıdır. Bir yıl çok yüksek rakamlara satılan patatesi, başka bir yıl bakıyoruz ki fiyatı dip yapmış ve alan tüccarın dahi olmadığı bir tablo ile karşılaşıyoruz. Bu denli riskli ve istikrarsız bir ortamda üreticilerimiz deyim yerindeyse kumar oynar gibi patates üretmeye çalışmaktadır. Patates üretiminde fazla miktarda ürün elde etmek için gerektiğinden çok daha fazla gübre, zirai ilaç ve benzeri katkı maddelerinin atılması maalesef tarım arazilerinin verimini öldürmektedir. Ayrıca vahşi sulama dediğimiz şekilde bilinçsiz bir şeklide tarlaların sulanması yer altı sularında israfın önüne geçilemez bir hal almasına sebebiyet vermektedir. Yine aynı şekilde patatesin yetişmesi için ihtiyaç duyulan suyun toprağa verilmesi için kullanılan enerji ya elektrik ya da mazot olmuştur. Buradaki girdi maliyetlerinin yükselmesi çiftçinin sağlıklı ürün yapmasına engel teşkil etmektedir. Bu durum yaklaşık elli yılın problemidir. Peki, Patatesin kazançlı ve istikrarlı bir şekilde pazarlanması için ne gerekli biraz onları irdeleyelim.
Patates üreticisinin belki en stratejik sorunu elektrik enerjisi sorunudur. Elektrik enerjisi patates üretiminde kuyu suyu patatesi sulamak için kullanılıyor. Elektrik dağıtım ve pazarlama şirketi ise çiftçilerden normal bir tüketiciymiş gibi tüketilen elektriğin ücretini aylık tahsil ediyor. Bütün sermayesini tohuma, ekime, ilaca ve gübreye harcayan patates üretici aylık elektrik ücretlerini ödemekte zorlanıyor. Peki, bu soruna nasıl çözüm getirilebilir? Elektrik dağıtım ve pazarlama şirketleri çiftçilerden elektrik ücretlerini hasat döneminde tahsil ederse aslında bütün sorun ortadan kalkacaktır. Aylık tahsil etmek yerine hasat sonrasında elektrik tahsilatının yapılması patates üreticisinin üzerindeki büyük bir yükü alacaktır. Patates üreticisinin üzerindeki ikinci büyük sorun ise yine elektrik ile ilgilidir. Elektrik ücretinin pahalı olması ve büyük bir girdi maliyeti oluşturması çiftçilerin üretirken zorlanmasına sebep olmaktadır. Elektrik faturası üzerinden çiftçinin üretim için harcadığı elektriğin bedelinin KDV’den muaf ya da istisna tutulması bunun yanında elektrik faturası üzerinden alınan bazı payların kaldırılması patates üreticisine nefes aldıracaktır. Elektrik faturası üzerindeki Katma Değer Vergisi % 18 oranındadır. Elektrik te oluşacak % 18 indirim bile üreticinin yüzünü güldürecek ve daha fazla üretmek için motivasyon kaynağı oluşturacaktır. Yine çiftçilerin tarımsal üretimde kullanacakları mazot içinde KDV istisnası ya da muafiyeti verilmesi mazot üzerindeki özel tüketim vergisinin kaldırılması çiftçiler için büyük girdi maliyetlerinde iyileştirmeler oluşturacaktır.
Patates üretimi için her şeyden önce verim kalitesi yüksek tohum üretmemiz gerekmektedir. Dışa bağımlığı ve cari açığı azaltacak bu hamle çok önemlidir. Bu gün Niğde’de bulunan Patates Araştırma Enstitüsü’nün patates tohumu üretme çalışmaları büyük ölçüde başarılı bir şekilde tamamlanmıştır. Hızlıca ruhsat ve sertifika işlemlerinin yapılması ile bitlikte yerli ve verimliliği yüksek patates tohumlarının kullanılması patates üretiminde yapacağımız birinci aşama olacaktır. Aynı şeklide tarım arazilerinin hastalıklardan uzak, gereğinden fazla atılan gübre ve zirai ilaçlardan arındırılması patates üretiminde verimliliği arttıracaktır. Yine vahşi sulamadan vaz geçilip tarım arazilerinin gereğinden fazla sulanmasının önüne geçilmesi üretilen patatese kalite getirecektir. Patatesin üretilmesi esnasında ihtiyaç duyulan su için harcanan elektrik maliyeti çok büyük bir girdi maliyeti olarak önümüze gelmektedir. Niğde bulunduğu enlem ve boylamlara göre Güneş Işığını en verimli olan iller arasındadır. Güneş enerjisinden en verimli faydalanacak iller arasındaysak yapacağımız yatırım tarım arazilerinin bulunduğu yerlere güneş enerji sistemlerini kurarak kendimiz elektrik üreteceğiz ve önemli bir girdi maliyetinden de kurtulmuş olacağız. Patates üretiminde önemli bir nokta da şu olmalıdır: Patatesi eski yıllarda Niğde, Nevşehir, Adana ve İzmir Ödemiş büyük çoğunlukla üretmekteydi. Bu gün ise bu durum değişti. Sivas’tan Kars’a kadar, Konya’dan Afyon’a kadar bir alanda patates üretimi yapılmaktadır. Öyleyse üretimi artan patates üreticiliğinde rakiplerde artıyorsa yapacağım şey bellidir. Kaliteli ama gerekirse az miktarda patates üretmek. Evet, Çıkış noktamız bu olmak zorundadır. Niteliksiz, sağlıksız ve verimsiz ama nicelik olarak fazla bir ürün bizim için kazançlı olmayacaktır. Bunun yerine Nitelikli, sağlıklı, verimli ve kaliteli bir patatesi nicelik olarak az da üretsek daha kazançlı olabileceğiz. Üretilen patateslerin piyasanın arz talep dengesine göre, iç piyasanın patates ihtiyacına göre ve ihracata gidecek patates miktarına göre depolanması ve muhafaza edilmesi gerekmektedir. Bunun için teknolojik donanımlarla tasarlanmış patatesi daha uzun süre muhafaza edecek ve patatesi yeteri kadar depolayabilecek büyüklükte soğuk hava depolarına ihtiyacımız vardır. Bunun için gerekli olan banka kredileri, Kırsal kalkınma destekleri ve diğer kurum ve kuruluşlardan alınacak hibe ve teşvikler için proje çalışmaları yürütülmesi gerekmektedir. Son olarak patatesin pazarlanması da önemli bir sorundur ve pazarlanmasının istikrara kavuşması gerekmektedir. Çiftçi örgütleri kurulmalıdır. Bu çiftçi örgütleri donanımlı ve güçlü olmalıdır. Şuan mevcutta bulunan üretici birlikleri ve tarımsal kalkınma kooperatifleri bu pazarlamayı yapacak güçten ve örgütlenmeden çok uzaktırlar. Örnek vermek gerekirse Tarım Kredi Kooperatifleri ’ne benzer bir yapılanmada patates örgütleri kurulabilir. Hem patates için gerekli olan tohum, zirai ilaç, sulama sitemi ve benzeri tarımsal aletleri kaliteli ve ucuz bir şekilde patates üreticiliğine sağlayabilen, toplu bir şeklide patatesi toptan olarak iç piyasaya sürebilen ve gerekirse ihracat yapabilecek şekilde örgütlenebilen bir kuruluşa ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca gerektiğinde Tarım Kredi Kooperatif marketlerinde olduğu gibi perakende bir şekilde de patatesi pazarlayabilecek bir donanımda olması gerekir bu tür kuruluşların. Patates üretiminde yine olmazsa olmaz diğer bir konu da patatesin Çiftçi Kayıt Sisteminde doğru bir şekilde kayıt altına alınmasıdır. Devlet teşviklerinden daha fazla yararlanmak için Çiftçi kayıt sistemine doğru olmayan ürünlerin kaydedilmesi patates ile ilgili yapılan planların başarısız olmasına sebep olacaktır. Bu durumun Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı ziraat mühendisleri, ziraat teknikerleri ve ziraat teknisyenleri tarafından denetim altına alınması gerekmektedir. Aynı şekilde Tarım teşkilatlarında bulunan teknik kadronun devlet dairelerinden çıkıp daha çok sahada çiftçilere danışmanlık ve denetim faaliyeti sürdürmesi gerekmektedir.