Diyanet-Sen Niğde Şube Başkanı Muammer Kokulupınar yaptığı yazılı açıklamasıyla TKDF tarafından yayınlanan açık mektuba tepki gösterdi.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF)  Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cuma hutbesinde 'iş ve okul saatlerinin Cuma namazı vaktine göre düzenlemesine tepki göstermişti. Diyanet-Sen Niğde Şube Başkanı Muammer Kokulupınar konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamasıyla TKDF tarafından yayınlanan açık mektuba tepki gösterdi. 
Başkan Muammer Kokulupınar, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonunun cuma hutbesine yönelik duyurusuna karşın yazılı yaptığı açıklamada; ‘Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu son cuma hutbesini hedef alarak, 'Bir daha hutbede laiklikten uzak düşüncelerinizi empoze etmeye yeltenmeyin!’ açıklamasında bulunmuş dedi.
Anayasa ile korunmuş olan ‘Laiklik’ vurgusunu esas alacaksak kendi heva ve heveslerine göre dinsizliğin -daha doğrusu İslam düşmanlığının- odak noktası olduğu bir laiklik değil laikliği anayasaya koyan Gazi’nin de dediği gibi “lâiklik yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü demektir.” ifadelerinden hareketle; din, ibadet ve vicdan özgürlüğüne atfedilen bir hutbe olduğunun bilinmesini isteriz. Bununla beraber devletin tanımını yaparken, dininin İslam olduğunu ifade eden bir açıklamada böylesine İslama aykırı beyanat ancak cahillikle olur kanısı uyandırdı bizlerde. Malum olduğu üzere bu kadar cahillik anca tahsille mümkün olur…
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan her vatandaş yüce dinimiz İslamın salık verdiği emir ve yasaklara uyma noktasında devletinin tedbir almasını pek tabii isteyebilir hakkıdır.
Bu vecihle hiç kimse veya hiçbir kurum, İslam Karşıtlığını bize laiklik diye dayatmaya kalkarak dinimizi veya diyanetimizi hedef alamaz dedi.
İlgili federasyonu şiddetle kınayarak böylesine kokuşmuş düşüncelerin cahiliye adeti olduğunun bilinmesini ve her daim bu düşünceleri reddettiğimizin bilinmesini isteriz dedi.
İŞTE: TKDF TARAFINDAN YAPILAN AÇIKLAMA
4 Ağustos 2023 Cuma tarihli Diyanet işleri Başkanlığı’nın Cuma Hutbesi içindeki bir bölüm aynen şöyle: “Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibadetlerinden birisi olan cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını Cuma namazının vaktine göre düzenleyelim. Unutmayalım ki ibadet özgürlüğü ve insan haklarına riayet bunu gerektirir” diyor. 
Sn. Diyanet İşleri Başkanı, 
Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasasının ilk iki maddesini size hatırlatmak isteriz: “Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” Bunu çok iyi bildiğinizi ama değiştirme gayretlerinizi de son dönemlerde bireylerin yaşam şekli üzerine ve toplumun düzenine dair eğitim ve hukukla ilgili söylemlerinizde laik düzeni dönüştürmeye çalıştığınızı da bizler biliyoruz. 
Unutmayınız ki; Türkiye Cumhuriyeti sizin yeniden dönüştürmeye çalıştığınız bilimsellikten demokrasi çağdaşlık ve eşitlikten uzak o günlere dair savaşı kazanarak bugünlere gelmiş ve 100. yılında dini İslam, yönetim şekli laiklik olan bir düzen olan Cumhuriyeti kurmuştur. Ülkenin kaos halini fırsat bilip laiklik karşıtı eylemlere tevessül etmeniz kabul edilemez bilmiş olunuz. 
Bu ülkenin kurtuluşunda ve Cumhuriyet’in kuruluşunda yer almış kadınların neler yaptığını unutmuş olabilirsiniz diyor ve unutanlar için hafızalarını tazelemelerini istiyoruz. 
Laiklik biz kadınlar için vazgeçilmezimizdir. 
Bir daha bugünkü gibi inanç içinde ibadette bulunmak adına camiye gelen vatandaşlara hutbe içeriğinde laiklikten uzak düşüncelerinizi empoze etmeye kalkmayınız. 
Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e inat laikliği benimseyen düşüncede olmasanız da, bu ülkenin büyük çoğunluğu din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmaması yani laik devlet yönetiminin korunmasını istemektedir. 
Siz asıl, katledilen, tecavüz edilen, istismara uğrayan kadınlar ve çocuklar için, bedenlere el uzatan yoldan çıkmışlara veremediğiniz insan olma erdeminin nedenlerini araştırınız ve hukuki olarak aksamaların giderilmesini talep ediniz. 
Biz bu ülkenin inanç özgürlüğünde ayrıştırmacı tutumunuzdan rahatsızız. Bu böyle bilinsin.
Canan GÜLLÜ - TKDF Başkanı 
(Dahi GEDİK)