GÜNCEL

Bakan Fidan: "Filistin davasını en güçlü şekilde savunduk"

Abone Ol

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, BM 80. Genel Kurulu kapsamında New York'taki Türk Evi'nde Türk basın mensuplarıyla buluştu. Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın temaslarını, Gazze için yürütülen diplomatik girişimleri, ABD ile ilişkileri ve Suriye konusunu ayrıntılarıyla ifade etti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu kapsamında ABD'nin New York kentinde bulunan Türk Evi'nde Türk basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bakan Fidan, Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu yüksek düzeyli hafta çerçevesinde gerçekleştirdikleri programı bugün itibariyle bitirdiklerini belirtti. Bakan Fidan, "Her sene olduğu gibi son derece yoğun bir diplomasi trafiği içindeydik. Sayın Cumhurbaşkanımız, New York'ta bulundukları süre boyunca çok sayıda ikili görüşme gerçekleştirdiler. BM Genel Kurulu'na, iki devletli çözüm konulu konferansa ve iklim zirvesine katıldılar. Her sene olduğu gibi Türk-Amerikan toplumunun mensuplarıyla da bir araya gelme imkanları oldu. Türk ve Amerikalı iş insanlarıyla görüştüler" dedi.

Fidan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın refikaları Sayın Emine Erdoğan hanımefendi de aile, kadının güçlendirilmesi, çevre ve kültür konularında çeşitli etkinliklere katıldılar. Benim de Dışişleri Bakanı olarak çok sayıda ikili görüşmem oldu. Ayrıca İşbirliği İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Komiseri Başkanı sıfatıyla Yıllık Koordinasyon Toplantısına başkanlık ettim. Bakan Yardımcılarımız ve bakanlığımızın diğer yetkilileri bir hafta boyunca yoğun bir çalışma içindeydi. heyetimizde bulunan diğer bakanlarımızın burada kendi konularıyla ilgili sayısız görüşmeleri oldu. Suriye, Ukrayna, Libya, Somali, arabuluculuk, G20 ve MİKTA gibi konularda çeşitli etkinliklere katıldık. Çevre, enerji, yapay zeka, gıda, güvenli ve iklim değişikliğiyle mücadele edilip tüm insanlığı ilgilendiren meselelerle ilgili platformlarda Türkiye'nin görüşlerini paylaştık, BM çalışmalarına katkı sağladık, pozisyonumuzu mümkün olunca daha da ileri götürdük" ifadelerini kullandı.

FİDAN: "FİLİSTİN DAVASINI EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE SAVUNDUK

Bakan Fidan, Genel Kurul haftasının en önemli gündeminin Filistin olduğunu vurgulayarak, "Filistin meselesi ve Gazze'deki durum, bu Genel Kurul Haftası'nın en önemli gündem maddesiydi. Neredeyse her gün bir veya iki tane Filistin'le ilgili program vardı. Türkiye olarak Filistin konulu tüm toplantılara ya öncülük ettik, ya koordine ettik, ya destek verdik. Zaten hepsine katıldık ve Filistin davasını çok şükür en güçlü şekilde savunduk. Sayın Cumhurbaşkanımız, BM Genel Kurulu'na yaptıkları hitabın çok büyük bir kısmını sizlerle dinlediğiniz Filistin konusuna ve gazetede yaşanan soykırıma ayırdılar. Sayın Cumhurbaşkanımız, Pazartesi günü düzenlenen iki devletin çözüm konulu konferansa da hitap ettiler, biliyorsunuz bu konferans öncesinde ve sonrasında Filistin devletini şu ana kadar tanımayan, uluslararası ilişkilerde ağırlığı bulunan ve bazı batılı ülkelerin de Filistin'in tanımasına şahit olduk. Türkiye'nin Filistin meselesine dair vizyonunu ve uluslararası toplumdan beklentilerini Sayın Cumhurbaşkanımız, dünya kamuoyuyla bu iki konferansla paylaştı. Arap ligi ve İİT üyesi 8 ülkenin liderliğinin, ABD Başkanı Trump'la birlikte katıldığı Gazze konumu toplantının fikri öncülüğünü de Sayın Cumhurbaşkanımızın yapmışlardı. Bu görüşmede 800 milyona yakın Müslüman nüfusu bulunan bir grup ülke olarak, Başkan Trump'a Gazze ile ilgili beklentilerimizi açık bir dille aktardık. Gazze ile ateşkesin bir an önce sağlanması gerektiğini ve bölgeye insani yardım ulaştırmasının şart olduğunu söyledik. İsrail'in batı Şeria'yı ilhak etmesinin asla kabul edilemeyeceğini, Gazzelileri ana yurtlarından göç etmeye zorlayacak her türlü girişime karşı olduğumuzun altını topluca çizdik. Gündeme getirdiğimiz konularda olumlu bir ivmenin inşallah sağlanacağını ümit ediyoruz. Buna ilişkin ilk emareler var, inşallah sonu da gelir" diye ifade etti.

Fidan konuşmasında, "Yüksek düzeyli haftada Filistin konulu güvenlik konseyi toplantısına da katılarak İİT adına bir konuşma yaptık. Bunlara ilaveten, Filistinlilere Yardım İçin İrtibat Komitesi" toplantısına, "Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA)" konulu toplantıya, Gazze'nin yeniden inşasına yönelik toplantıya ve Lahey grubu toplantısına üst düzeyde katılım sağladık. BM Genel Kurulu marjında imzaya sunulan İnsani Yardım Personeli'nin korunması bildirisine taraf olduğumuzu da özellikle belirtmek isterim. Tabiki gerek Sayın Cumhurbaşkanımızın gerek benim yaptığımız ikili görüşmelerde de Filistin meselesini sürekli gündeme getirdik. Filistin için daha fazla destek sağlanmasını istedik. Genel kurul sırasında ve hemen öncesinde bazı batılı ülkelerin Filistin devletini tanıdıklarını ilan etmeleri son derece önemli bir gelişme oldu. Bu sonuç aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı Arap Ligi Ortak Temas Grubu olarak yürüttüğümüz çalışmaların somut bir neticesidir. Filistinlilerin haklı davasını her zaman her platformda savunmaya devam edeceğiz" dedi.

ABD İLE GÖRÜŞMELER VE WASHİNGTON ZİYARETİ

Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Washington temaslarının da önemine değindi. Fidan, "Sayın Cumhurbaşkanımız'ı New York'taki programının ardından sizler de takip ettiğiniz Washington'a ikili bir ziyaret gerçekleştirmesi içinde bulunduğumuz haftayı daha da önemli hale getirdi. Sayın Cumhurbaşkanımız'ın ziyaretleri genel itibariyle son derece dostane, olumlu ve yapıcı geçti. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başkan Trump'ı hem ikili ziyaret için hem de gelecek yıl Ankara'da düzenlenecek NATO zirvesi kapsamında ülkemize davet ettiler. Görüşmede CAATSA yaptırımları gibi ilişkilerimizi daha da güçlendirmemizin önünde engel teşkil eden sorunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakat sağlandı" ifadelerine yer verdi.

Fidan, "Bu bağlamda savunma sanayi alanında atılabilecek adımlar değerlendirildi. Ekonomik ve ticari ilişkilerin dengeli şekilde ilerletilmesi ve ticari hacminin 100 milyar dolara ulaşması için somut projeler üzerinde çalışacağız. Bildiğiniz üzere, Türk Hava Yolları'nın 75 adet geniş gövdeli ve 150 adet dar gövdeli uçak satın alması için anlaşma sağlandı. Ziyaret öncesinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, ABD'den uzun süreli LNG tedariği için anlaşmaya varmıştır. Ziyaret marjında da Stratejik Sivil Nükleer İşbirliğine ilişkin mutabakat zaptı imzalandı. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Trump bölgesel ve küresel meseleleri de ele aldılar. Tabiki Sayın Cumhurbaşkanımız Filistin konusunu gündeme getirdi. Bizim için önemli olan konuların altını kuvvetli bir şekilde çizdi. Bunların başında Gazze'de ateşkesin bir an evvel sağlanması hususu. Keza İsrail'in yayılmacı politikalarının bölgede oluşturduğu risklere ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımız dikkat çektiler. Suriye'de Amerika'yla temaslarımızın gündeminde olan konular ele alındı. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birbirini koruması gerektiği konusunda her iki ülke de hemfikir. Sayın Cumhurbaşkanı'mız ve Başkan Trump, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi için atılabilecek ortak adımları da ele aldılar. Ayrıca iki ülke arasında NATO'da eşgüdümün arttırılması üzerinde duruldu. Ziyaretimiz sonunda her iki ülkenin de işbirliğini karşılıklı saygı temelinde daha da ilerletmek istediğini gördük. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başkan Trump bu yönde ortak bir iradeye sahip. New York'a ve Washington'a yaptığımız ziyaret, gerek BM temaslarımız ve gerek ABD ile ikili ilişkilerimiz bakımından son derece verimli oldu." diye konuştu.

Bakan Fidan, "Genel Kurul'un bu seneki teması, bildiğiniz üzere, birlikte daha iyi, barış, kalkınma ve insan hakları için 80 yıl ve daha fazlası olarak belirlenmişti. Türkiye olarak biz, küresel meselelere katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Aynı zamanda çok kutuplu dünyada stratejik özerkliğimizi koruyarak ve ülkemizin çıkarlarını savunan politikalar geliştirmekteyiz. Önümüzdeki dönemde de Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde diplomasi, diyaloğu ve işbirliğini ön plana çıkarmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

SESSİZ AMA YOĞUN DİPLOMASİ VAR

İHA muhabirinin Başkan Trump'ın "Gazze'de ateşkes sağlanmak üzere, rehineler yakında serbest bırakılacak" sözlerini hatırlatarak "Gazze meselesinde gidişatı değiştirebilecek bir gelişme bekliyor musunuz?" sorusuna Fidan, "Bu yönde çoğu kamuoyunun gözü önünde olmayan yoğun bir diplomasi trafiği var. Türkiye bunların bir kısmına öncülük ediyor, bir kısmında ciddi rol oynuyor. Başkan Trump'la 8 ülke liderinin Cumhurbaşkanımızın da dahil olduğu, İslam ülkelerinin bir araya gelmesi önemli bir toplantıydı. Bu önümüzdeki hafta İsrail Başbakanı da Başkan Trump'a bir ziyarette bulunacak. Bütün bunlarda Amerika'nın aslında kendi merkezi rolünü oynaması ve İsrail üzerindeki etkisini kullanması bizim için önemli. ABD'yi bu noktaya getirmek için takip edilmesi gereken diplomatik usulün, stratejinin, ilişki adımlarının dikkatli hesaplanması ve bunların teker teker hayata geçirilmesi gerekiyordu. Cumhurbaşkanımızın diğer liderlerle uzun süredir yaptığı görüşme, trafiği, akabinde olan gelişmelere baktığımız zaman inşallah şu anda bizim önceliğimiz Gazze'deki ateşkesin sağlanması, sivil katliamının durması, bir an önce insani yardımların girmesi yani bu fevkalade önemli. Bunu önceleyen bir ateşkes anlaşmasını paralelinde diğer hususları da gündeme getiren bir kağıt üzerinde çalışılıyor. Bu biraz dediğim gibi sessiz götürülen bir çalışma oldu. İlgili ülkeler olarak katkılarımızı verdik. Müzakereler devam ediyor. Bu konuda inşallah imsal olmak istiyoruz. Ama bizde geri adım atmak yok, bıkmak, kusanmak yok. Bu yolda elimizden gelen her şeyi bütün yaratıcılığımızı, gücümüzü kullanarak yapmaya devam edeceğiz" şeklinde cevapladı.

FİLİSTİN DEVLETİ'Nİ REKOR SAYIDA ÜLKE TANIDI

Basın mensupları tarafından Filistin Devleti'nin tanınması sürecine ilişkin olarak sorulan soruya Fidan, "Bildiğiniz gibi, 7 Ekim'den sonra başlayan soykırım harekatını gördüğümüzde Türkiye olarak bir strateji ortaya koyduk. Aslında uluslararası diplomasi retoriğini de şekillendiren bir söylem stratejisiydi. O da şuydu, biz daha önceki Gazze savaşlarından çıkardığımız derste bu sefer sadece ateşkese yoğunlaşmak değil, bütün bu savaşları ve katliamları mümkün kılan ortamın kaldırılmasıyla da paralel olarak yoğunlaşmak. O nedir? İki devletli çözüm, kalıcı. Hem İsrail'in hem Filistin'lerin güven içinde, barış içinde, huzur içinde yaşadığı bir ortamın elde geçirmesi. Çünkü ateşkese yoğunlaştığınız zaman bir yeri unutuyorsunuz. Ateşkes için çalışılırken biliyorsunuz sayısız defalar görüşmeler oldu, müzakereler oldu, esir değişimleri oldu, rehine değişimleri oldu. Bir ara ara birinde 60 gün sonra tekrar katlayan başladı. Ama diğer taraftan da biz aynı zamanda yaptığımız iş bölümüyle bir grup ülkeyle iki devletli çözümün ve Filistin'in tanınması gündemini sürekli ilerlettik. Ve en sonunda geldiğimiz noktada gerçekten rekor sayıda ülke Filistin'i tanıdılar. Tabii ülke sayısıyla beraber ülkelerin özgül ağırlıklarının da önemi var.

(İHA

{ "vars" : { "gtag_id": "G-815M9GDBNG", "config" : { "G-815M9GDBNG": { "groups": "default" } } } }